3 Kasım 2015 Salı

Köroğlu Ormanları için çevre mücadelesi


Köroğlu’nun 450 yıl önce Bolu Beyi’ne karşı çıktığı dağlarda, bu kez çevre mücadelesi başladı.
RESMİ Gazete’de 22 Ağustos’ta yayımlanan Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kararıyla Kartalkaya Kayak Merkezi’nden Karacusu Termal Merkezi’ne kadar, Abant’ın 7 katı büyüklüğünde Seben Taşlıyayla Gölü, Aladağ göletini de kapsayan Bolu merkez, Dörtdivan, Kıbrıscık ve Seben ilçelerine yayılan 51 bin 450 hektarlık alan, doğa ve turizm yatırımları için teşvik kapsamına alınarak imara açıldı. ‘Koruma’ adı altında ormanın ranta açıldığını savunan Mimarlar Odası, kararın, BM Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi-Rio, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne aykırı düştüğünü belirtti.
Danıştay’dan yürütmeyi durdurma ve iptal isteyen Mimarlar Odası’nın dava dilekçesinde şunlar kaydedildi:
TOHUM GEN BANKASI
“İlan edilen alan, peyzaj değeri yüksek, orman ve su ekosistemin birlikte çalıştığı havzalardır. Köroğlu Dağları’nın Karadeniz Bölgesi ‘tohum transfer zonu’ olarak görev yapmaktadır. Turizme açılan alan tohum gen bankası niteliğindedir. Ekolojik ve biyolojik yönden önemli diğer doğal yaşam alanları olan Gölcük, Seben sucul sistemleri, Köroğlu Dağları’nın ortak orman ekosisteminden beslenen havza üzerinde yapılaşma ve ulaşım yoğunluğu, telafisi imkansız bozulmalara neden olacaktır.
KAMU YARARINA AYKIRI
Ekosistemin sürekliliğinde orman varlığı, suyun sağlıklı gelişiminin ve oluşumunun altyapısıdır. Çok yönlü yararları unutulan ıslak alanlar, devlet eliyle projelendirilerek kurutulmakta, böylece birçok gen kaynakları ve sediment toplama havzaları yok edilmektedir. Üstün canlı varlığı birikimlerinin yaşadığı orman ve bağlı olduğu sucul ekosistemi içerisinde yer alacak yatırımlar ve bu yatırımların getireceği baskıların kamuoyunda tartışılmadan verilen karar kamu yararına aykırıdır.
ISI ADASI ETKİSİ
Küresel iklim değişikliğinin etkilerini en fazla hissedecek ülkelerden biri olan ülkemizin ormanlarını kısa vadeli ve sürdürülebilir olmayan ekonomik faaliyetler uğruna feda etmek kamu yararı ile bağdaşmamaktadır. Uluslararası araştırma ve tespitler, küresel iklim değişikliği ile tüm bölgelerde olduğu gibi Karadeniz ve Yukarı İç Anadolu Bölgelerinde turizmin geleceğini sorgulamaktadır. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre 2012 sonu itibariyle Türkiye ormanlarında tutulan karbon miktarı yaklaşık 1.6 milyar ton olarak hesaplanmıştır. Ülkemiz ormanları yıllık 38.7 milyon ton oksijen üretmektedir. Turizm tesisi ve bağlantı yollarının mikroklima üzerinde ‘ısı adası’ etkisi olacaktır. İmara açılan ormanlık alan, Bolu geneli toplam orman alanının binde 5’ini geçmektedir. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü 628 bin 735 hektar orman varlığına sahiptir. Bu anlamda 51 bin 450 hektar alanın turizme açılmasının kanunu aykırılık teşkil ettiği açıktır.”

8 Eylül 2015 Salı

Yenilebilir Enerji

 Yenilebilir Enerji Nedir ?

Yenilenebilir enerji (kaynakları), sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edilen enerjidir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi olarak sıralanabilir.
En genel olarak, yenilenebilir enerji kaynağı; enerji kaynağından alınan enerjiye eşit oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini yenileyebilmesi ile tanımlanır. Örneğin, güneşten elde edilen enerji ile çalışan bir teknoloji bu enerjiyi tüketir, fakat tüketilen enerji toplam güneş enerjisinin yanında çok küçük kalır. En genel yenilenebilir enerji şekli güneşten gelendir. Bazı formlar güneş enerjisini ve rüzgar gücünü depolar.
Yenilenebilir enerjinin; tesisler, hayvanlar ve insanlar tarafından kalıcı olarak tüketilmesi mümkün değildir. Fosil yakıtlar, çok uzun bir zaman çizelgesi göz önüne alındığında teorik olarak yenilenebilir iken, istismar edilerek kullanılması sonucu yakın gelecekte tamamen tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır.
sevgilisi kim - kimle sevgili - kimin sevgilisi - Sitemap

 Yenilenebilir Enerji Çeşitleri

Güneş Enerjisi

Kaynağı güneş olan bu enerji, ısınmak, aydınlanmak için doğrudan kullanılıyorken, elektrik üretmek için de kullanılmaktadır.

Rüzgar Enerjisi

Güneş yüzeyinde ki hava değişiminin atmosfere etki ederek havanın ısınması ve bu ısınma ile ısınan kütlenin genleşmesi ve harekete geçerek yükselmesine sebep olur. Bu yükselen hava kütlesi atmosfer dışına çıkamayacağı için önce dikey sonra ise yatay haraket eder, bu nokta da havanın ısınıp kütlesel olarak yer değiştirmesi ile rüzgar oluşur. Bu oluşan rüzgar ile tirübünler yardımı ile elektrik üretilir.

Jeotermal Enerji

Jeo= Yer, Termal= Isı anlamına gelen kelimelerin birleşmesi ile oluşan bu enerji birimi, mağma tabakasında ki sıcaklık ile yer altında ki suların ısınmasını sağlar. Jeotermal enerji, konut ve seraların ısıtılmasında kullanılmaktadır. Kaplıca suları diye bildiğimiz sular da Jeotermal Enerji ile oluşmuş sulardır.

Hidrolik Enerjisi

Havanın ısınması ile okyanus ve su yataklarında ki suların bir kısmı buharlaşarak gökyüzüne çıkmaktadır. Bu oluşan su buharı rüzgar yardımı ile farklı bölgelere taşınır. Hava ısısı farklılığı ile buharlaşan su tekrar hal değiştirerek sıvı haline gelir ve yağmur olarak yere geri inmektedir. Bu sayede enerji oluşur ve barajlar da biriken sulardan hidroelektrik santraller yardımı ile elektrik üretilir. Doğaya da herhangi bir zararı bulunmamaktadır.

Biyokütle Enerjisi

Doğa da yaşamını sürdüren hayvan ve bitkilerin atıkları ile üretilen enerji çeşididir. Çiftlik hayvanlarının dışkıları, ölü ağaçlar ile enerji üretilmektedir. Hayvan atıkları ile biyogaz, bitkilerden ise biyodizel de üretilmektedir.

Hidrojen Enerjisi

Doğada bileşikler halinde çok fazla bulunan hidrojen serbest olarak bulunmadığından doğal bir enerji kaynağı olmaktan çıkar. Bununla birlikte hidrojen birincil enerji kaynakları ile değişik maddeler den üretilebilmekte ve üretiminde dönüştürme işlemleri kullanılmaktadır. Isınmadan elektrik üretimine kadar bir çok farklı alanda kullanımı mevcuttur. Gaz ve sıvı halde bulunan Hidrojen, bulunduğu halden dolayı rahatlıkla taşınabilmektedir.

  Kaynak : https://tr.wikipedia.org/wiki/Yenilenebilir_enerji

31 Temmuz 2015 Cuma

Shell'e Geçiş Yok !


Greenpeace eylemcileri Portland'da buzkıran gemisinin geçişini 40 saat boyunca engelledi.

Shell, Kuzey Kutbu’nda petrol çıkarma planlarını uygulamaya geçirdiği takdirde, sormamız gereken soru petrol sızıntı olup olmayacağı değil, petrol sızıntısının ne zaman olacağı.

Kârını arttırmak için, göz göre göre felakete davetiye çıkaran Shell’in planlarını geciktirdik: Eylemcilerimiz 40 saat boyunca köprüden sarkarak ve kano üzerinde buzkıran gemisinin limandan çıkışını engellediler.

Hep beraber, her zamankinden daha kalabalık, sesimiz artık daha da gür Shell’e hayır diyoruz.

Kaynak : http://imza.greenpeace.org/kuzeykutbu?utm_source=facebook&utm_medium=post&utm_term=mouth&utm_campaign=Polar&__surl__=IgtsN&__ots__=1438336231492&__step__=1


Faytona Hayır !

Her yıl, sadece Adalar ilçesinde, 400’den fazla at faytonlarda çalıştırılırken hayatını kaybediyor. Çok feci şekillerde hayatını kaybeden atların yerine hemen yenileri gönderiliyor. Lütfen bu zulmü durdurun, atlı faytonları yasaklayın.

İmza kampanyası için tıklayın  

Kaynak için tıklayın

Faytona Binme Atlar Ölüyor !



Adalarda her yıl 400'den fazla at, "fayton kazalarında" yaşamını yitiriyor. Kış gelince bakımı külfet görüldüğünden birçoğu adada doğaya salınıyor. Bu şekilde açlık, soğuk ve hastalıktan ölenlerin sayısını bilmiyoruz bile... Bu zulüm ve sömürünün bitmesi için çözüm: atlı faytonların tamamen kalkmasıdır! Talebimiz: "Atlara özgürce yaşam hakkı"dır. Köleliğin hüküm sürdüğü sistemde atların maruz bırakıldığı sömürü ve adına "kaza" dedikleri cinayetlere karşı atlara ve yeryüzünün tüm bileşenlerine ÖZGÜRLÜK!
İnsanların; ulaşımı, konforu, sağlığı, kıyafeti, keyfiyeti,sofrası,eğlencesi için çiftliklerde,laboratuvarlarda, sirklerde, hayvanat bahçelerinde hayvanlara cansız, acı çekmeyen nesne gibi davranılmaması ve Adalar'da ulaşım sorunu için atların kullanılmadığı, doğaya ve ekolojik sisteme dost çözümlerin uygulamaya koyulmasını istiyoruz. Daha az fayton değil, yaşama ve doğaya dost çözümler.

Hayvan refahı değil,Hayvan Özgürlüğü!

Faytona Binme Atlar Ölüyor Platformu

EN

Do not hire a horse and buggy, horses are dying!

We demand freedom, nothing less. Freedom for horses and all animals of the earth. Every year more than 400 horses are dying in so-called "cab accidents" in the Prince Islands of Istanbul. We know very well that it is not the "accidents" that kill the horses, it is the slavery system they are subjected to. Therefore we are NOT asking for betterment, we are demanding liberation! We are also asking people not support this slavery system. It is possible, and is a must to bring eco-friendly solutions for transportation in the islands without using animals.

Animal Liberation not Animal Welfare.

#FaytonaBinmeAtlarÖlüyor 


Kaynak : https://www.facebook.com/events/1483629985187829/

Türkiyedeki üçüncü nükleer santral ihalesine talip oldu


 Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Türkiye’nin planlamakta olduğu üçüncü nükleer santralin yapımına talip olduklarını ifade etti.

 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirmekte olduğu Çin ziyareti kapsamında düzenlenen Türk-Çin İş Forumu’nda konuşan Xi Jinping, Çin’in dünyada en çok nükleer santral inşa etmekte olan ülke olduğunu hatırlatarak, Çinli şirketlerin Türkiye’de yapımı planlanan nükleer santral için destek vermeye hazır olduğunu söyledi.

Xi Jinping’in ardından salondaki çok sayıda iş insanı, milletvekili ve hükümet yeklilisine hitap eden Erdoğan ise, Türkiye’nin enerji alanında büyük yatırımlar planladığını vurguladı. Erdoğan, bu çerçevede Çinli şirketleri yatırıma beklediklerini ifade etti.

Çin medyasında yer alan haberlere göre, Türkiye’nin inşasını planladığı üçüncü nükleer santralin yaklaşık 20 milyar dolara mal olması bekleniyor. Bu, nükleer santral ihalesini kazandığı takdirde, Çin’in Türkiye’den elde ettiği bir yıllık ihracat gelirini tek seferde kasasına koyacağı anlamına geliyor.

Halihazırda 21 nükleer reaktörün devrede olduğu Çin’de inşa halindeki reaktörlerin sayısı ise 28. Bu sayı, dünya çapında inşa halindeki reaktörlerin en az yarısına tekabül ediyor.

Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/turkiyedeki-ucuncu-nukleer-santral/ekonomi/detay/2094874/default.htm

Eskişehir’in Çevre Sorunları İçin Toplanıldı



Eskişehir Çevre Derneği Başkanı Doç. Dr. Güner Sümer ve çevre derneği üyeleri, bir parkta toplanarak Eskişehir’de çevre sorunlarının çözülmesi için birlikte görüş alışverişinde bulundular.
Çevre Derneği üyeleri, kendi hazırladıkları çevre ile ilgili notlarını ve fikirlerini sıra ile dile getirdi. Eskişehir’de yaşanan çevre sorunlarını da masaya yatırılan dernek üyeleri çözüm yollarını araştırdılar. Eskişehir’de 4 çevre ve doğa derneğinin olduğunu söyleyen Eskişehir Çevre Derneği Başkanı Doç. Dr. Güner Sümer, halkın sadece Eskişehir Çevre Derneğini bildiğini anlattı. Kısıtlı imkanlar ile çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Sümer, "Biz Eskişehir Çevre Derneği olarak kendi kısıtlı imkanlarımız ile 22 yıldır Eskişehir’de çevre kirliliği ile mücadele ediyoruz. Çevre sorunlarının çözülmesi için halk bilinçlendirilmelidir. Halkın bilinçlendirilmesi için eğitime önem verilmeli ve okullara çevre dersi konulmalıdır. Sanayide ve kuruluşlarda çevre mühendisleri istihdam edilmelidir. Şimdiye kadar Eskişehir’de çalışmalara yaptık. Eskişehir’de 90 bin adet çam fidanı dikerek, 19 çam ormanı oluşturduk. Okullarda 240 çevre konferansı verdik. Porsuk suyu kirliliği ile 20 yıl mücadele ettik. Toprak kaybını önlemek için mücadelemize de devam ediyoruz’’ dedi.

Kaynak : http://www.sabah.com.tr/eskisehir/2015/06/29/eskisehirin-cevre-sorunlari-icin-toplandilar

28 Temmuz 2015 Salı

İzmir'in Çernobil'i İçin Verilen ''ÇED Gerekli Değildir Kararı'' İptal Edildi



 İzmir 2. İdare Mahkemesi, Gaziemir ilçesinde, bahçesinde radyoaktif atıkların gömülü olduğu eski kurşun fabrikasındaki temizleme çalışmaları için valilik tarafından verilen, "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararını...

İzmir 2. İdare Mahkemesi, Gaziemir ilçesinde, bahçesinde radyoaktif atıkların gömülü olduğu eski kurşun fabrikasındaki temizleme çalışmaları için valilik tarafından verilen, "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararını oybirliğiyle iptal etti. Daha önce yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme, atıkların nihai bertaraf işlemi için ÇED projesi gerektiğine dikkat çekerek, dava konusu kararda hukuka uyarlık görülmediğini belirtti. Davacı olan çevreci avukatlardan Arif Ali Cangı da, “ÇED sürecini derhal başlatın. Gaziemir’deki nükleer atıkları temizleyin.” dedi.

İzmir’in Çernobil'i olarak bilinen ve 10 bin metreküp radyoaktif atığın gömülü olduğu eski kurşun fabrikasıyla ilgili olarak 2. İdare Mahkemesi önemli bir karara imza attı. Mahalle sakinleri, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin, İzmir Valiliği'nin verdiği "ÇED gerekli değildir" kararına karşı açtığı iptal davasında, karar iptal edildi. Mahkeme kararıyla ilgili konuşan Av. Cangı, “Gaziemir’deki nükleer atıkları sağır sultan duydu ama bu atıkların ticaretini, depolanmasını engellemesi gereken, atık bölgesindeki insanların sağlıklı yaşamasını sağlamakla yükümlü olan kamu idareleri, kamu görevlileri duymazdan, bilmezden geliyor.” dedi. Kurşun fabrikası atıkları içinde radyoaktif olanlar bulunduğunun, 2007 yılında Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK) tarafından resmen tespit edildiğini, buna rağmen çevresinde yoğun yerleşimin ve okulun yer aldığı fabrika sahasının halen radyoaktif ve tehlikeli atıklarla dolu olduğunu söyleyen Cangı, “Ortada duran hakikat, Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olan İzmir'in göbeğinde nükleer santral atıkları var ve İzmirlilerin sağlığı için tehlike saçmaya devam ediyor. TAEK de, İzmir Valiliği de buradaki nükleer ve tehlikeli atıkların miktarı ve ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor ama sorunu çözmüyorlar. Diğer yandan atıkların nereden, hangi yollarla getirildiği, yasadışı nükleer atık ticaretinden kimlerin sorumlu olduğu halen açıklanmadı. Şirket yetkilileri hakkında açılan davada beraat kararı verildi, kamu görevlileri hakkında dava dahi açılmadı. Ortada suç var ama suçlu yok.” diye konuştu. 2014 yaz aylarında, "Atıkları ayrıştırıp temizliyoruz." denildiğini, konunun uzmanlarının, "Öyle temizleme olmaz. Kaş yapacağız derken göz çıkarıyorsunuz." uyarısında bulunduğunu ifade eden Av. Cangı, “Ama dinleyen olmadı. Daha sonra ortaya çıktı ki nükleer atıkların ayrıştırılması ve bertarafı için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilerek, çevresel etki değerlendirmesi dahi yapılmamış. Atıkların varlığından haberdar olduğumuzdan beri mahalle sakinleriyle birlikte demokratik ve hukuksal haklarımızı kullanarak olayın takibini yapıyoruz.” diye konuştu. Yapılması gerekenin, en kısa zamanda ÇED sürecinin başlatılması, halkın ve bilimadamlarının katılımını sağlayarak, atıkların daha fazla zarar vermesinin önüne geçilmesi olduğunu belirten Cangı, bilimsel yöntemlerle atıkların bertarafının sağlaması gerektiğine dikkat çekti. İzmir Valiliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TAEK'e, “Derhal ÇED sürecini başlatın, Aydın ve Emrez Mahallesi'ni bu beladan kurtarın. Uyarıyoruz, ‘Biz temizliyorduk, mahkeme durdurdu yalanına başvurmayın.’ Mahkeme kararının gereğini zaman geçirmeden yerine getirin.” çağrısı yaptı.

Kaynak: http://haberciniz.biz/izmirin-cernobili-icin-verilen-ced-gerekli-degildir-karari-iptal-edildi-3596388h.htm

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Güneş Enerjisi

          http://media.sondevir.com/250x190/2012/03/24/enerji-gunes.jpg

Fosil yakıtların dünyayı kirlettiği günümüzde, hem temiz hem de tasarruflu bir kaynak var: Güneş.

Dünyanın en büyük enerji kaynağı güneştir. Bitkiler güneş enerjisini kullanarak fotosentez yaparlar ve bunun sonucunda besin üretirler. Üretilen bu besin dünyadaki bütün canlıların gıda ihtiyacını karşılar.
Güneş Enerjisinin bir etkisi de Dünyamızı ısıtmaktır. Gece olduğunda havanın soğumasından da anlayabileceğimiz gibi güneş yeryüzünün sıcaklığını arttırmaktadır.

Neden Güneş Enerjisi?

Çevreci enerji kaynakları üretmek isteyen bilim insanları güneşin sahip olduğu sonsuz enerjiden yararlanmak istemişlerdir. Bunun için çeşitli teknolojiler geliştirilmiştir.
Güneş enerjisi sistemleri çevreye zararlı gazlar vermeyen, tükenmeyen bir enerji türüdür. Çevreye zarar vermediği, tükenmeyen ve çok ucuz bir enerji kaynağı olduğu için güneş enerjisinin kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır.




     


Güneş Enerjisi Nasıl Kullanılıyor?

Günümüzde güneş enerjisinden geniş ölçüde yararlanan iki sistem vardır. Bu sistemlerin biri güneşin ısıtma etkisinden yararlanarak sıcak su üretir: Diğer sistem ise ışığın taşıdığı enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren sistemlerdir.


Güneş Enerjisi Nerelerde Kullanılıyor?

Güneş enerjisinin kullanım alanı sürekli artmaktadır. Uzaya gönderilen uydularda, elektrik şebekesinden uzak dağ-yayla evlerinde, hesap makinesi gibi küçük elektronik aletlerde, sokak aydınlatmasında, reklam panolarının ışıklandırılmasında, trafik sinyal levhalarında, deniz taşıtlarında vb.


Kaynak : http://www.sondevir.com/haftasonu/62263/gunes-enerjisinin-yararlari.html



24 Haziran 2015 Çarşamba

Hayvan Ticaretine Son Ver !


Sanal alemde adını sıkça duyduğumuz tembel hayvan olarak bilinen 'slow loris' ve onun gibi binlerce hayvan acı çekmekte.
Hayvan ticaretine son ver!

23 Mayıs 2015 Cumartesi

Devrilen Ağaçlardan Halk Kitaplığı



2008′den bu yana Almanya’nın Berlin kentinde BAUFACHFRAU adlı bir kooperatifin başlatmış olduğu “devrilen ağaçlardan halk kitaplığı yapma” kampanyası kitap severlerin ilgisini çekti.
Bu kooperatife yardım etmek isteyenler, fırtınadan veya yağmurdan devrilen ağaçların gövdelerini raf şeklinde oyup, içine takas edilecek kitaplar koyup, kaldırımlara yerleştiriyorlar. Berlin halkı da içlerinden okumak istediklerini alıp yerine kendi kitaplarından birini koyarak, takas işlemini gerçekleştiriyor.

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Bir çocuk dünyaya bedel..


İnsanlar Konuşuyor,
Robotlar dinliyor.



not: çevirenin birkaç yerde ufak hataları var.

UĞUR BÖCEĞİ

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Babam Ormandaydı



Arjantin’de basılan "Mi Papá Estuvo en la Selva" (Babam Ormandaydı) adlı çocuk kitabı okunduktan sonra ekilebiliyor ve birkaç hafta içinde ağaç oluyor.
 El yapımı olan kitap özenle her sayfasına tek tek tohumlar yerleştirilerek hazırlanıyor. Ekilebilir kitap projesi 8-12 yaş arası çocuklara doğal kaynakların önemini anlatabilmek için hazırlandı. Kitabın dikkat çekmek istediği konuyu Greenpeace’den bir veriyle desteklemek de mümkün; İnsanlar yüzünden her 2 saniye futbol sahası büyüklüğünde bir orman arazisi yok oluyor.

Kitap ekolojik mürekkep ve asitsiz kağıt kullanılarak yapılmış. Projenin bir diğer amacı da (biraz felsefi yanı da olsa) kitapların da çocuklarla beraber büyüyebileceğini göstermek.
Kitabın yayıncısı Pequeno Editor Yayınevi web sitesindeki açıklamada ekilebilir kitap projesini; “okuduğumuz her şey zihnimizdeki kütüphanenin bir parçası. Bu yüzden okumak içimizde kök salan ve bizi değiştiren bir eylem. Bir kitabı ekme işi, insanları çevre konusunda duyarlı olmak konusunda cesaretlendiren, olan duyarlılığı ve farkındalığı artıran bir eylem.” cümleleriyle açıklıyor.

8 Mayıs 2015 Cuma

Herşeyin en gerçek özeti...

Başka nedir ki değerli olan bir yaşamda,
herşey yaşama ibret yaşamdan ibaretken?

U.E.



UĞUR BÖCEĞİ

AKKUYU'DA NÜKLEERE HAYIR!


Akkuyu'da nükleer santral inşa projesi ilerliyor!
 ''Akkuyu’da Nükleer Santrale Hayır!” diyenlerin geniş bir mücadele kongresinin, mümkün olan en kısa zamanda ve demokratik tarzda hazırlanmış bir şekilde Mersin’de toplanmasını sağlamaya çalışmalıyız. Akkuyu’da Nükleer Santrale Hayır! Akkuyu’yu Nükleere Vermeyeceğiz!''
Akkuyu, sadece Akkuyu'luların sorunu değildir.

Taner Yıldız'ın Akkuyu Nükleer Santrali Açıklaması:
Daha fazlası için
   Bir gazetecinin Mersin’deki Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından hazırlanan raporu Enerji Bakanlığı’nın mahkemeye vermediği, gizlediği yönündeki haberlerin sorulması üzerine Bakan Yıldız, “Bizim gönüllü olarak şuana kadar Türkiye’de nükleer güç santralleriyle alakalı 40 yıllık serüven ilk defa fiili duruma geçiriliyor. 3.1 milyar dolarlık şuana kadar gelen sermaye bir şekliyle artık harcamalarını yapıyor, ihalelerini yapıyor. Biz özellikle Uluslararası Atom Enerji Ajansı’ndan gönüllü olarak Türkiye’deki durumun bir tespitinin yapılmasını istedik. Kendileri 31 ülkede bu operasyonlarla alakalı tespitler yapıyorlar. Bu rapor bir denetim raporu değildir. Bizim istediğimiz bir tespit raporudur. O yüzden bunu bazı ülkeler açıklarlar, bazı ülkeler açıklamazlar. Her açıklanmayan konunun gizlilik ifade ettiğini söylemek bence kasta mahsus bir şeydir. Burada nükleer güç santrallerinin yapılmasına mani olacak, ona karşı duruşu farklı üsluplarla farklı çevreler tahrik ediyorlar” dedi.



Greenpeace’in, planlanan santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nun eksiklikleri nedeniyle Aralık ayında açtığı dava ise devam ediyor. Greenpeace, ÇED Raporu’nun iptalini ve Türkiye’nin nükleer planlarından vazgeçerek, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjilere yönelmesini talep ediyor.
  
Yapılan basın açıklamasında konuşan Greenpeace Avukatı Deniz Bayram, “Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan santralin ÇED raporu, kısa bir süre önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanarak, nükleer projeye izin verildi. Bu Rapor, eksikliklerin yanı sıra yanlış bilgilerle dolu. Şeffaf ve katılımcı olmayan süreçler ile kabul edilen ÇED raporunda, radyoaktif atıkların nasıl yönetileceği ve boğazlardan geçişi gibi esaslı konular belirsizliğini koruyor” dedi.


Greepeace’nin ilgili ÇED raporuna dair açtığı davanın gerekçeleri ise şu şekilde:

· Akkuyu Nükleer Enerji Santrali, projenin tamamının Rusya hükümeti tarafından gerçekleştirileceği bir projedir. Nükleer bir kaza olması halinde, bu kazanın çevreye ve canlı yaşamına vereceği geri dönülemez zararların ekonomik ve sosyal sorumluluğunu kimin alacağı ise muğlaktır. Nükleer sorumluluk, Türkiye yasalarında düzenlenmediği gibi bu konularda yapılan uluslararası sözleşmeler ise yetersiz, eksik ve Türkiye’de uygulama alanı olmayan düzenlemelerdir.
 
· ÇED Raporu hazırlanırken şeffaf ve katılımcı bir süreç işletilmemiştir. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nda ve halkın katılımı sürecinde iletilen itirazların dikkate alınıp alınmadığı bugün bile halen bilinmemektedir.
 
· Nükleer enerji santralinin radyoaktif ve tehlikeli atık statüsünde olan nükleer atıkların nasıl depolanacağı ve taşınacağına ilişkin yeterli bilgiler yer almamaktadır.
 
· Santralin kurulması planlanan alana yakın bir fay hattı bulunuyor ancak ÇED raporunda, deprem olması durumundaki kaza riskleri değerlendirilmemiştir.
 
· Proje kapsamında, kaza riskleri gereği gibi değerlendirilmemiş, kaza olması halinde tahliye planı uluslararası standartlar kapsamında değerlendirilmemiştir.



Kaynaklar:

http://www.milliyet.com.tr/bakan-yildiz-dan-akkuyu-nukleer-santrali-ankara-yerelhaber-769222/

http://akkuyudanukleerehayir.blogcu.com/akkuyu-da-nukleere-hayir/9824279

http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/mersinde-greenpeace-eylemi-nukleer-pahaliya-patlar-150324/

23 Nisan 2015 Perşembe

Hayvanların Sesine Kulak Ver!

Hayvanların hayatımızdaki yerini hala kavrayamayan bizler, hayvanlara zulm ederek yaşam alanlarını da yok ediyoruz. Buna son vermek için sizleri empati kurmaya davet ediyorum.






2009 yılı yapımı, Tolga ÖZTORUN'un kısa filmi olan Ezber, izleyenlerin hayvanlarla empati kurabilmesini hedefliyor.
Yedikule Hayvan Barınağı Gönüllü yöneticisi Meral OLCAY'ın film hakkında görüşleri:

'Tüm hayvan korumacı  dostlarımız lütfen barınaklara gidin. Gönüllüsü olmayan barınaklar ancak üzücü filmlere konu oluyorlar. Lütfen düzenli olarak barınak ziyaretlerinde bulunup dostlarımızın yalnız olmadığını tüm ilgili ilgisizlere gösterelim.'
Daha fazlası için:
 http://www.fatihbelediyesiyedikulehayvanbarinagi.com/ana-sayfa/ezber-filmi-hakkinda/

23 Mart 2015 Pazartesi

Evlerde Ekolojik Temizlik Zamanı!


Ekopolis Erkan Şamcı:

Ekolojik yaşam nedir? Ekolojik yaşam deyince ne anlamalıyız?
Son 50 yıldır günlük hayatımıza durup dururken, hiç de gereği yokken ekonomik sebepler yüzünden 55 bin kimyasal ürün girdi. Günlük hayatın dışındakileri de sayacak olursak, (bu izafi bir rakam olmakla beraber) bir tevatüre göre 85 bin kimyasaldan bahsediyoruz.
Ekolojik yaşam temelde saygılı yaşamdır. İnsanın kendisine, çevresine, doğaya saygılı ekoloji, insan ile çevre arasındaki ilişkinin adıdır. Bizim doğayla, ağaçla, kuşla, balıkla, her şeyle olan ilişkimizin totalde ismi ekolojidir. Ama bu ilişki ticari firmaların lehine, insanın ve çevrenin aleyhine, özellikle son 50 yılda fütursuzca bozuldu.
Firmalar da hiç gereği yokken aşırı kimyasal kullanmaktan çekinmiyor.
Benim misyonum, insanları bu konuda uyarıcı etkiyi yapabilmek.
Ben gayet yumuşak, güler yüzlü, yumuşak ve alternatiflerini söylediğim seçeneklerle şu anda 4 televizyon kanalında birden o mesajları vermeye çalışıyorum. Bahçe yaptığım bir programım var. Onun içerisinde dahi bahçeden eve girip nasıl ekolojik çamaşır, bulaşık yıkanır, nasıl kişisel temizlik malzemeleri yapılabileceğini insanlarımıza anlatmak benim hem insani, hem de mesleki sorumluluğumdur.
Ekolojik ürünler, piyasadaki ürünlere göre daha ekonomik diyebilir miyiz?
% 100 daha ekonomik diyebiliriz. Çünkü piyasadaki ürünler çok sert kimyasallardır.
Çok basit şeylerle, tuzla, karbonatla, sirkeyle çok etkili ve çok ekolojik temizlik yapılabilir. Üstelik ekolojik temizlik, aynı zamanda ekonomik temizliktir. Yine ekolojik ürünler, gerçekten ekonomik ürünlerdir. Bunların en ucuzlarından alınıp yapılabilir.
Sağlıklı hijyen için ne yapmalıyız?
Zehirli olmayan doğal temizlik ürünlerini kullanmalıyız. Bu temizlik ürünlerini evde kendiniz hazırlayabilirsiniz. Bu ürünleri hazırlamada kullanacağınız ürünlere birkaç örnek verelim.
Sirke
İçeriğindeki asit; mikropları öldürür, yağı parçalar, mineral kalıntıları çözer. Ayrıca koku giderici özelliği vardır. Fayansları, halıları, kesme tahtalarını, porselen, kristal ve cam eşyalarını temizler. Lavabo ve tuvaletlerdeki pis kokuları yok eder.
Limon
Metalleri parlatır. Buzdolabı, fırın, kesme tahtası ve çöp kovasının kötü kokularını yok eder.
Tuz
Buzdolaplarını, kızartma tencerelerini, hasır mobilyaları ve suni çiçekleri temizler. Kumaşlardaki yağ lekelerini ve ahşap yüzeylerdeki su lekelerini çıkartır. Tencere ve tavalara yapışan yemek kalıntılarını çıkartır.
Karbonat
Beyazlatıcı ve koku giderici özellikleri vardır. Çaydanlıkları, kahve makinelerini, biberonları, kesme tahtalarını, ev aletlerini daha birçok aksesuarı temizler. Mücevherleri, çelik ve mermer yüzeyleri parlatır.
Boraks
Boraks; su, oksijen, sodyum ve bordan meydana gelir. Antiseptik, antifungal, antibiyotik, koku giderici, leke çıkarıcı ve dezenfektan özellikleri olan doğal kaynaklı bir mineraldir. Küflenmeyi önler. Tıkanan lavaboları açar. Boraksı eczane, aktar ve temizlik ürünleri satan dükkânlardan tedarik edebiliriz.
Bitkisel Yağ Tabanlı Sıvı Sabunlar (Arap sabunu vs.)
Bu sabunlarla yapacağınız temizlik, sağlık açısından da hiçbir tehdit oluşturmaz.
Çamaşır Sodası
Sodyum karbonat adlı bir mineraldir. Katı ve sıvı yağlar, kir ve pek çok petrol ürünlerinin etkin temizleyicisidir. Aynı zamanda su yumuşatıcı ve sabun köpürtücü özellikleri de bulunur. Yakıcı özelliği nedeniyle, uygularken lastik eldiven kullanmak doğru olur.
Esans Yağlar
Bir iki damla limon, turunçgil, elma, lavanta, nane vb. yağı ile ev yapımı temizleyicilere hoş bir koku kazandırabilirsiniz.

Ev Temizliğine Nereden Başlamalıyız?
Temizliğin sırası şöyle olmalıdır: Ev temizliğini yukarıdan aşağıya doğru yapmalıyız. O zaman ilk adres avizeler dememiz mümkündür. Temizliğin şekli olarak da önce kuru temizlikten başlayıp nihai olarak ıslak temizlikle sonlandırmak gerekir. Örneğin; cam temizliğini en son yapmalıyız.
Mutfak Temizliği
Mutfak, evin merkezi ve kalbidir. Mutfağı temiz tutmaya evimizin diğer odalarına göre daha fazla özen gösteririz. Çünkü; vücudumuza girecek maddelerin hijyenik olmasını isteriz. Elimizin altında bulunan malzemelerle mutfağımıza daha sağlıklı ve hesaplı temizlik malzemeleri hazırlayabiliriz.
Pratik Bilgi
-Mutfaktaki balık kokusunu önlemek için bir kapta 1 çay bardağı su, 2 yemek kaşığı sirkeyi kaynatınız.
-Ellerinizi daha balık ayıklamadan limonla ovarsanız, koku ellerinize hiç sinmez.
Bulaşıkların Yıkanması
Elde bulaşık yıkamak için sıvı bulaşık deterjanı
Su, sabun (natural sabun), 1 yemek kaşığı boraks, 1 yemek kaşığı karbonat
Hazırlanışı: Az miktarda kaynamış suyu ocağın üzerinde bulunan yapışmaz teflon tencerenize koyun. İçine sabunu rendeleyip ekleyin ve iyice jel haline getirin. Sonrasında bir kaşık boraks ve bir kaşık karbonat ekleyerek karıştırmaya devam edin. Tamamıyla jel kıvamına gelen deterjanı cam bir kavanoza alın. Sertleşmemesi için üzerine bir miktar su ekleyebilirsiniz.
Bulaşık makinesi için limonlu toz deterjan 
Bir yemek kaşığı boraks, bir su bardağı limon tuzu (taneli ise dövebilirsiniz.), 20 damla limon yağı veya portakal yağı.
Hazırlanışı: Tüm malzemeleri karıştırın. Her yıkamada deterjan gözüne bir yemek kaşığı ekleyin.
Pratik Bilgi
Kullanmış olduğunuz limonu bulaşık makinenizin çatal bıçak gözüne sıkıştırdığınızda bulaşıklarınızı pırıl pırıl parlatacak ve bulaşıklarınızın güzel kokmasını sağlayacaktır.
Mutfak lavabosu
Limon ve karbonat
Yapılışı: Lavaboya karbonat döküp limonla ovun. Hem kirlerin kaybolduğunu hem de lavabonuzun parladığını göreceksiniz.
Tıkanık boruların açılması
İki litre su, yarım su bardağı sirke, dört yemek kaşığı karbonat
Yapılışı: Dört yemek kaşığı karbonatı lavabonuza dökün. Üzerine yarım su bardağı sirke ilave edip iki litre kaynar suyu lavaboya boşaltın. Haftada bir gün bu tarifi yaptığınızda bir daha asla tıkanıklık sorununuz olmayacaktır.
Pratik Bilgi
-Mutfak tahtanızı asla deterjanla yıkamayın. Hem aşınacak hem de kimyasal artıklar kalacaktır. Sirke ile temizleyin.
-Su ısıtıcı kirecini temizlemek için içinde elma sirkesini kaynatın ve bol su ile 5-6 kez durulayın.
-Balık pişirdiğiniz tavadaki balık kokusunu yok etmek için tavayı limonla ovunuz.
-Dibi tutan tencerenize su koyup içine bir çorba kaşığı sirke ve limon suyu ilave edip 5 dakika kaynatın.
Fırın Temizliği
İki çorba kaşığı natural sabun, iki çorba kaşığı karbonat, bir tatlı kaşığı portakal ve limon yağı, yarım fincan sıcak su
Yapılışı: Fırınınızı 15 dakika kadar 140 derecede ısıtın, daha sonra fırını söndürüp kapağını açık bırakın. Temiz bir sprey şişesinde sabun, karbonat ve esans yağı karıştırın. Suyu ekleyin ve çalkalayın. Fırının iç duvarlarına sıkın ve 20 dakika bekleyin. Bir bezle silip durulayın.
Fırının temizliğini kolaylaştırmak için fırınınızı her kullanımdan sonra sirkeli suyla silip kurulayın.
Buzdolabı ve dondurucu temizliği
Üç çorba kaşığı karbonat, bir fincan sirke ve sıcak su
Yapılışı: Bir kaba sıcak su koyup içine sirke ve karbonatı ekleyin. Buzdolabının fişini çekin. Buzdolabını tamamen boşaltıp yukarıdan aşağıya doğru temizleyin. Ayda bir kez bu işlemi gerçekleştirin.
Pratik Bilgi
-Buzdolabınızdaki kötü kokuları yok etmek için bir pamuk parçasına bolca vanilya dökün. Sonra su dolu bir bardağın içine atarak buzdolabınıza koyun. Dolabınız mis gibi kokacaktır.
-Buzdolabındaki nemi almak için; dolaba içi tuz dolu bir kap koyun.
Mutfak yüzey temizliği
Sekiz litre ılık su, yarım bardak sirke, yeterince Arap sabunu
Yapılışı: Tüm malzemeyi ılık suda karıştırın. Sabunu aktif hale getirmek için iyice karıştırın. Mutfak yüzeylerine gönül rahatlığıyla uygulayabilirsiniz.
Pratik Bilgi
-İki tatlı kaşığı boraks ve yeterince Arap sabununu, bir litre sıcak suya karıştırarak her yüzeyde kullanabilirsiniz.
Tuvalet temizliği
Yarım bardak karbonat, yarım bardak sirke ve bir kova kaynar su
Yapılışı: Karbonat ile sirkeyi tuvalete dökün. Fokurdama yaratan bu kimyasal reaksiyon sonunda tuvaletiniz kokulardan arınmış ve temizlenmiş olacaktır. Yine fırçaladıktan sonra üzerine bir kova kaynar su döküp sifonu çekin.
Çamaşır ve Kıyafet Temizliği
Kullanmış olduğunuz çamaşır deterjanları size çok ciddi zararlar vermektedir. Çamaşırlardaki leke çıkar ancak bu çamaşırlar teninize değdiğinde sağlığınızı olumsuz etkiler. Organik temizliğe geçmeden önce öncelikle çamaşır sodasını kullanın. Yoksa çamaşırlarınızda kalan kimyasal deterjan kalıntıları yüzünden çamaşırlarınız sararır.
Toz Çamaşır Deterjanı 
Bir çorba kaşığı boraks, bir çorba kaşığı çamaşır sodası ve yarım çorba kaşığı karbonat
Yapılışı: Malzemeleri deterjan gözüne koyun ve makinenizi çalıştırın. Bu karışıma dilerseniz bir ölçü doğal zeytinyağı sabunu rendesi de ekleyebilirsiniz. (Renkliler için kullanırken iki çay bardağı doğal sabun rendesi, yarım çay bardağı çamaşır sodası ve boraks, çeyrek çay bardağı karbonat)
Ter lekelerini gidermek için deterjan
Bir yemek kaşığı karbonat, çeyrek fincan elma sirkesi, beş damla limon veya okaliptüs esans yağı
Yapılışı: Tüm malzemeleri karıştırın. Lekelerin üzerine bu karışımdan koyarak yumuşak bir bezle veya bir diş fırçası ile ovun. Ovma işlemi bitince yıkayın.
Doğal çamaşır yumuşatıcısı
Altı fincan beyaz sirke, bir fincan karbonat, bir fincan su, on beş damla limon yağı.
Yapılışı: Malzemeleri plastik bir kapta karıştırın. Makinenizin yumuşatıcı gözüne hazırlamış olduğunuz yumuşatıcıdan bir fincan ekleyin. Bu tarif çamaşırlarınızın hem güzel kokmasını hem de yumuşacık olmasını sağlayacaktır.
Pratik Bilgi
-Eğer kıyafetinize meyve suyu döküldüyse hemen tuz serpin, ilk yıkamada çıkacaktır.
-Kıyafetlerinizdeki çay ve kahve lekelerini karbonatla silerek çıkartabilirsiniz.
-Sararmış perde ve danteller için bir kova suyun içine bir miktar kabartma tozu atıp sararan perde ve dantellerinizi o suya batırıp iki üç saat bekletin.
-Gömlek yakalarındaki kirleri gidermek için gömleği yıkamaya atmadan önce yaka kısmına sabun sürüp on beş dakika bekletin, sonra makineye atın.
Duvar ve cam temizliği
Dört litre sıcak su ve iki yemek kaşığı boraks
Yapılışı: Dört litre sıcak suya iki kaşık boraks karıştırın. Süngerle uygulayıp yumuşak bir bezle kurulayın.
Halı Temizliği
İki fincan karbonat, yarım fincan sabun rendesi, yirmi damla lavanta esans yağı, dört fincan ılık su ve bir fincan sirke.
Yapılışı: Öncelikle halının dipteki kirlerini ortaya çıkarmak için halıyı fırçalayın. Daha sonra elektrik süpürgesiyle süpürün. Karbonat ve sabun rendesini plastik bir kapta karıştırın. Lavanta yağını da ekleyip iyice karıştırın. Pütür kalmışsa bir çatal yardımıyla ezin. Halının üzerine serpin. Daha sonra ılık su ve sirkeyi bir kovada karıştırın. Temiz bir sünger ya da bez yardımıyla nazikçe halıyı silin. Bir saat bekletin ve tekrar elektrik süpürgesiyle süpürün.

 Kaynak :  http://www.gonuldergisi.com/evlerde-ekolojik-temizlik-zamani-ekopolis-erkan-samci.html

25 Ocak 2015 Pazar

insanlığa dair...

Hayat anlamsız değil, hiçbirşey önemsiz değil ve hiçkimse.. Gerçekten kopanlara ve mutlak doğruya inancını kaybedenlere sesleniyor o muhteşem yürekli insan Chaplin.. Mükemmel duygular biryerlerde hala yaşıyor.. İzleyin ve izletin daha önemlisi yaşatın..SADECE İNANIN SEVGİYE...

U.E.




UĞUR BÖCEĞİ

22 Ocak 2015 Perşembe

Hayvanlar için ne yapabilirim? -1-




- Tüm şartlarınızı gözden geçirmeden hayvan sahiplenmeyiniz.

- Sahiplendiğiniz ve sonradan bakamayacağınızı düşündüğünüz hayvanları sokağa atmayınız.

- Yaşadığınız yerlere yakın barınak ve derneklerle irtibata geçip çalışmaları hakkında bilgi alarak onlara elinizden geldiğince destek olunuz. Bölgeniz için daha etkili çalışmalar yapmaları için teşvik ediniz.

- Hayvan sahiplenmeye karar verdiğinizde, hayvan hakları ve korunması ile ilgili sitelerdeki, barınaklardaki ve çevrenizdeki sokak hayvanlarına öncelik veriniz.

- Çevrenizdeki sokak hayvanlarını kısırlaştırıp aşılatınız. Bunun için belediyenizden yardım alınız (kısırlaştırma ve aşılama belediyelerin asli görevlerindendir  veya veteriner kliniklerinin kısırlaştırma kampanyalarından faydalanınız. Zira kontrolsüz üremeleri sokak hayvanlarını kadar olduğu şehir ortamını da olumsuz yönde etkilemektedir.

- Pet shoplarda ve hayvan satışı yapılan yerlerde (kurbanlıklar da dahil olmak üzere) gördüğünüz olumsuzlukları yetkililere bildiriniz.

- Pet shoplardan kesinlikle hayvan sahiplenmeyin ki artık satış yapamasınlar. Aşılı ve şecereli olarak satılan ve sonradan hasta olan hayvanları geri vermeyin tedavilerini yaptırın ve aşı belgesi veren veteriner hakkında şikayette bulunun.

- Hayvanları Koruma Kanununu okuyun ve sokak hayvanlarının sahip oldukları haklar konusunda bilgi edinin.

- Hayvanları Koruma Kanununu okuyun ve sokak hayvanlarının sahip oldukları haklar konusunda bilgi edinin. bkz 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu..

- Sahipsiz hayvan sorununun kaynağı biz insanlarız. Sorumluluklarımızı yerine getirmediğimiz sürece sorun kökten bir çözüme ulaşamaz.


Stray Hearts, PAN

Protection of Animals in Need