22 Aralık 2014 Pazartesi
Kazdağları’nda doğa büyük tehdit altında!
Kazdağları ve çevresi madencilik faaliyetleri nedeniyle çok büyük risk altında. Bugün Kazdağları’nda arama ruhsatı verilen 285 ayrı bölgede altın arama faaliyetleri hızla sürüyor.
Bu arama faaliyetleri durdurulmazsa 338 ton altın rezervini çıkarmak için tüm dağlar, tepeler, vadiler makinelerle kazılacak. 2.5 milyar ton kaya ve toprak yaklaşık 125 milyon adet damperli kamyon ile siyanür havuzlarına taşınacak. Kazdağları’ndaki 258 bin hektar genişliğindeki ormanlar yasa gereği koruma altında.
Önemli bitki alanı
Kazdağları, Avrupa kıtasının en önemli bitki alanı (ÖBA) statüsüne de sahip. Kazdağları ve Madra Dağı Belediyeler Birliği Danışmanı Salih Sönmezışık, Kazdağları’nda 101 familyaya ait 78′i nadir olmak üzere 906 adet bitki türü bulunduğunu, bu türlerin 37′sinin endemik olduğunu kaydetti. Kazdağları’nda 52 ayrı noktada toplam 3 bin 232 hektar genişliğindeki alanın “Gen Kaynaklarını Yerinde Koruma Sahası” olarak belirlendiğine dikkat çekti. Sönmezışık, Kazdağları’nın 1993 yılında milli park ilan edilerek koruma statüsüne kavuştuğunu belirterek, sayısı azalan göknar ağaçlarının yer aldığı 240 hektarlık alanın da Orman Bakanlığı’nca 1998′de “Tabiatı Koruma Alanı” olarak tanımlandığını anımsattı.
Hava kalitesinin de Dünya Sağlık Örgütü’nce (WHO) tescil edildiğini dile getiren Sönmezışık, Kazdağları’nın her yıl 516 bin 380 ton karbondioksit gazını emerek 375 bin 400 ton oksijen ürettiğini vurguladı. Sönmezışık, Alevi ve Yörük kültürünün bozulmamış değerlerinin hüküm sürdüğü bu coğrafyada gün yüzüne çıkarılmamış 69 adet antik yerleşim merkezi yer aldığını da dikkat çekti. Sönmezışık, Kazdağları’nın 2007-2023 yıllarını kapsayan Türkiye Turizm Eylem Planı’nda “Yüksek Nitelikli Turizm Bölgesi” ilan edildiğini belirtti.
Kaybedilen ekosistem yerine gelmeyecek
Kazdağları’nda tüm altın üretim sürecinin en çok 10 yılda biteceğinin tahmin edildiğini belirten Salih Sönmezışık, “10 yıl sonra tüm şirketlerin ülkemize bırakacağı para miktarı en iyi olasılıkla 10 milyar dolar. Kazdağları ve yakın çevresinde yaşayan halkımızın sadece tarımdan elde ettikleri yıllık gelir 6.93 milyar dolar. Üstelik kaybedilecek ekosistem yüzyıllar geçse bile eski haline hiçbir zaman döndürülemeyecek” dedi. (ekonomiservisi.com)
http://www.cevrehukuk.com/?ynt=urun&eyl=detay&id=428
14 Ekim 2014 Salı
#ZeytinimiKesme
Soma'da hukuksuz zeytin ağacı kesimi durmuyor! Kömür santrali için kesilen ağaç sayısı 227'ye yükseldi! Manisa Valiliği'nden kanunsuz ağaç katliamına dur demesini iste! #ZeytinimiKesme
https://act.actionsprout.com/facebook/tab/48281319516/5235?app_data=%7B%22organization_id%22%3A1274%2C%22referring_action_id%22%3A5235%2C%22fb_referrer_uid%22%3Anull%2C%22source%22%3Anull%7D#/organization/action/pre
2 Ekim 2014 Perşembe
NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLAR -3-
Penguenler
Çin pandaların soyunun giderek azaldığını gördükçe endişelenirken, şimdi de imparator penguenleri sorunu ortaya çıktı. Tasmanya'nın güneyinde Antarktik kıyısında yaşayan imparator penguenleri büyük bir hızla azalıyor. Bölgedeki buzlar eridikçe hayvanların sayısı da düşüyor. Penguenlerin sayısı son 50 yılda 3 bine kadar düştü. En büyük ölüm oranına 1976-1980 arasında denizde buzların azalması sırasında rastlandı.
Kısa Gagalı Yunus
Kısa gagalı yunus (Delphinus delphis), Akdeniz alttürüdür. Son 40 yıl içinde türün nüfusu aşırı avlanma ve yaşam alanlarının bozulması sonucu %50 düşmüştür.
Diğer nesli tükenen hayvanlar ise: Akdeniz foku, Anadolu Leoparı, Carrette Carrette, Kelaynak kuşları ve Gorillerdir.
http://www.yenimakale.com/nesli-tukenmekte-olan-hayvanlar.html
27 Ağustos 2014 Çarşamba
Turkıye kuruyor!
Küresel ısınma ve
bilinçsiz tarımsal sulamanın etkisiyle yurt genelindeki birçok su kaynağı
kururken, bazı nehir ve barajlardaki su seviyesi de düştü. İşte Türkiye`den
kabus gibi ortaya çıkan değerler;NEHİR KURUDU OVA ÇÖLLEŞİYOR
Küresel ısınma ve
bilinçsiz tarımsal sulamanın etkisiyle Konya, göl ve sulak alanlarının önemli
bölümünü kaybetti.
Konya İl ve Çevre
Orman Müdürlüğü ile Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye(WWF-Türkiye) ve DSİ 4.
Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, önemli bölümü son yıllarda olmak üzere
bugüne kadar Akşehir Gölü(30 bin hektar), Hotamış Sazlığı(16 bin hektar),
Ereğli Sazlıkları(37 bin hektar), Kulu Gölü(860 hektar) Eşmekaya Sazlığı(11 bin
250 hektar), Bolluk Gölü(1150 hektar) Samsam Gölü(830 hektar), Tersakan
Gölü(6400 hektar), Suğla Gölü(16 bin 500 hektar) kurudu.
Su yüzey alanı 1915
yılında yaklaşık 216 bin 400 hektar olan Tuz Gölü, 2005 yılında 32 bin 600
hektara kadar geriledi. Yapılan araştırmalar Tuz Gölü`nün son 3 yılda da
küçülmeye devam ettiğini gösteriyor.
Kapasitesi 184 milyon
metre küp olan Çavuşçu Gölü`ndeki su miktarı da bu yıl 20 milyon metre küpe
kadar geriledi. Göldeki su miktarı 5 yıl önce 120 milyon metreküpe kadar
ulaşmıştı.
Konya İl Genel
Meclisinin Beyşehir Gölü Araştırma Raporu`na göre, Türkiye`nin 3. büyük tatlı
su gölü olarak ise en büyük gölü olan Beyşehir Gölü`nün kapladığı alan da son
yıllarda azalarak 65 bin hektardan 50 bin hektara kadar geriledi.
Bir süre öncesine
kadar 650 hektarlık alana sahip Kozanlı Gölü, 50 hektarın da altına düştü. Göl
şimdi bir bataklığı andırıyor.
Karapınar`da bulunan
Meke Krater Gölü de yer altı sularındaki azalmaya bağlı olarak yok olma
tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Küçük bir bölümünde az miktarda su kalan
göl tamamen kuruma tehlikesi yaşıyor.
-BARAJDAN BARAJA SU TAŞINIYOR-
Bölgede etkili olan
kuraklık nedeniyle tarım arazilerinin sulanmasında da sorun yaşanmaması için
çalışmalar yapan DSİ yetkilileri, Nizip ilçesinde bulunan Hancağız Barajı`nda
depolanan suyun yetersiz kalmasıyla, Belkıs-Nizip Pompaj Sulaması Projesi`ni
devreye aldı. Proje kapsamında inşa edilen dev pompaj istasyonu ve kanallar
sayesinde, Birecik Barajı`ndan Hancağız Barajı`na su takviyesi yapılıyor.
Öte yandan Sacır
Deresi`nin suyu, inşa edilen Bayramlı regülatörü ile GAP Kayacık Barajı`na
aktarılırken, yetkililer yöredeki çiftçileri su kaynaklarını ekonomik
kullanmaları konusunda uyararak, yağmurlama ya da damlama sulama sistemleri ile
arazilerin sulanmasını istedi.
-MURAT NEHRİ TAMAMEN KURUDU-
Murat Nehri`nin her
yıl yaz mevsiminde azalan suyu bu senenin aynı döneminde tamamen kurudu.
DSİ Ağrı Şube Müdürü
Celalettin Demir, bu yılki kuraklığın, kış mevsimindeki yağışın
yetersizliğinden kaynaklandığını belirterek, mart ve nisan aylarında yağışların
beklenen düzeyde olmadığını vurguladı.
Demir, Gülizar
Yaylaları`ndan Murat Nehri`ni besleyen akarsuların debilerinde ise geçen yıla
göre yüzde 60 oranında düşüş yaşandığını ifade etti.
17 Temmuz 2014 Perşembe
DENİZ KİRLİLİĞİ VE KAYNAKLARI
Deniz kirlenmesi; deniz ekosistemine zarar veren, insan sağlığını bozan, balıkçılık da dahil olmak üzere, denizlerdeki faaliyetleri engelleyen, denizin kullanım kalitesini etkileyen ve değerini azaltan madde veya enerjinin insanlar tarafından deniz ortamına doğrudan veya dolaylı olarak bırakılması olarak tanımlanabilir.
Denizlerimizde canlı yaşamının sayıca ve türce giderek azalması, kentsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan deniz kirliliğinin artması kıyısal yapılaşmanın büyümesi ve aşırı avlanmanın önemli sonucudur. Çeşitli yollardan meydana gelen deniz kirliliği, doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve insanların geleceği bakımından büyük önem arz etmektedir.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, tüm dünyada olduğu gibi, deniz kirliliği ve kıyılar ile ilgili sorunlar ayrı bir onem taşımaktadır. Sanayi, deniz taşımacılığı, şehirleşme, turizm ve atıkların boşaltılamsının yanısıra oluşan deniz kazaları ile de her geçen gün denizlerimiz daha hızlı kirlenmeye başlamıştır.
Denizlerin kullanım alanlarında birisi, kirlilik veren deşarjlar için bir alıcı ortam olarak kullanılmasıdır. Bu kirlilik deniz kıyısındaki yerleşim yerleri ve endüstrilerden doğrudan verilebildiği gibi akarsular, yağmur suları ve havakirliliği ile de daha uzak bölgelere taşıma yoluyla verilebilir. Bunun yanında endüstriyel olarak petrol ve petrol türevlerinin yaygın bir şekilde üretilip kullanılması, kullanım sonucu yapılan deşarjlar, deniz taşıması ve kazalar denizlerin kirlenmesinde önemli rol oynar.
Deniz kirliliği, insan tarafından doğrudan veya dolaylı olarak deniz çevresine bırakılan madde (atıklar dahil) ve enerji anlamına gelmektedir. Denizdeki biyolojik hayatın verimliliği ve sürekliliği suda oksijen ve ısı miktarı ile su ısısına bağlıdır. Bu üç fiziki kısmı belirleyen en kritik kısım ise yüzeyin ilk milimetreleridir. Bu bölgenin önemini şu şekilde açıklayabiliriz.
Suda oksijenin büyük çoğunluğu direkt olarak atmosferden gelir. Atmosferdeki oksijen miktarının sudan daha fazla olması nedeni ile yavaş yavaş atmosferdeki oksijen deniz suyu içinde çözülür ve akıntılar sayesinde denizin farklı derinliklerine dağılır. Bu atmosfer ile deniz arasındaki oksijen değişimi ise deniz yüzeyinde gerçekleşir. Sudaki besin zincirinin en alt tabakası olan zooplanktonlar ve phitoplanktonlar fotosentez ile beslenir. Fotosentez için en gerekli öğelerden birisi ise güneş ışığıdır. Denize giren güneş ışığının önüne ne kadar az bariyer çıkarsa, güneş ışığı daha derine inebilir. Yani deniz yüzeyi ne kadar berrak ve temiz ise güneş ışığı da o kadar derin bölgeye ulaşabilir.Deniz suyu sıcaklığı da eko-denge açısından çok önemli bir unsurdur. Deniz suyu ısısını hem güneş ışığından hem de atmosferden alır. Atmosferle temas eden deniz yüzeyi atmosferin ısısını emer. Bu ısı alışverişinin miktarı ise deniz yüzeyinin ilk milimetrelerindeki temizliğe bağlıdır. Denizlerdeki kirlenme en yoğun deniz yüzeyinde görülür. Yukarıda açıklanan nedenlerle bu bölgede görülen aşırı kirlenme denizlerin soğuma kapasitesini zayıflatmakta, hava ve güneş ile temas etmeyen denizde eko-denge bozulmaktadır.
Böylece denizlerin gelecekteki potansiyeli yitirilmektedir. Bunların sonucu; yaşam kaynakları zarar görmekte, insan sağlığı tehdit edilmekte, balıkçılık gibi deniz faaliyetleri etkilenmekte, kullanılan deniz suyunun kalitesi bozulmakta ve deniz canlı türleri azalmaktadır.
Denizlerde Meydana Gelen Kirlilik
1-Deniz kıyıları boyunca kurulmuş bulunan yerleşim merkezleri ve sanayi tesislerinden,
2-Hava yolu araçlarından,
3-Denizlerde kurulmuş bulunan platform ve boru hatlarından,
4-Gemi ve deniz araçlarından meydana gelmektedir.
Gemilerden meydana gelen kirlenmeler;
a-Kazadan kaynaklanan kirlenmeler,
b-Kasıtlı veya bilgizice yapılan kirlenmeler olarak iki ana grupta incelenebilir.
20 Mayıs 2014 Salı
NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLAR -2-
Kutup Ayısı
Kutup ayısı (Ursus maritimus), 2006 yılında hassas türden tehlike altındaki tür kategorisine geçti. Kutup bölgesindeki buzulların erimesiyle yaşam alanı tehlike altına girmiştir. Tahminlere göre kutup bölgesindeki bu durum değişmezse önümüzdeki 45 yıl içinde türde yüzde 30'luk bir azalma olacak ve sonunda da tümüyle yok olacak. Yapılan ölçümler buzulların yüzölçümünün önümüzdeki yüzyıl içinde en az yarı yarıya azalacağını, hatta tümden yok olabileceğini ortaya koyuyor.
Kutup ayıları öylesine güçlü yüzücüler ki, dirimbilimcilerin büyük bir bölümü bunların karadan çok denizde yaşayan canlılar kapsamında ele alınmaları gerektiğine inanıyor. Ne var ki, küresel ısınma Kuzey Kutbu’ndaki buzulları erttikçe bu hayvanların büyük bir çoğunluğu açlıktan ölecek ya da sularda boğulup yok olacak.
http://www.yenimakale.com/nesli-tukenmekte-olan-hayvanlar.html
Kutup ayısı (Ursus maritimus), 2006 yılında hassas türden tehlike altındaki tür kategorisine geçti. Kutup bölgesindeki buzulların erimesiyle yaşam alanı tehlike altına girmiştir. Tahminlere göre kutup bölgesindeki bu durum değişmezse önümüzdeki 45 yıl içinde türde yüzde 30'luk bir azalma olacak ve sonunda da tümüyle yok olacak. Yapılan ölçümler buzulların yüzölçümünün önümüzdeki yüzyıl içinde en az yarı yarıya azalacağını, hatta tümden yok olabileceğini ortaya koyuyor.
Kutup ayıları öylesine güçlü yüzücüler ki, dirimbilimcilerin büyük bir bölümü bunların karadan çok denizde yaşayan canlılar kapsamında ele alınmaları gerektiğine inanıyor. Ne var ki, küresel ısınma Kuzey Kutbu’ndaki buzulları erttikçe bu hayvanların büyük bir çoğunluğu açlıktan ölecek ya da sularda boğulup yok olacak.
http://www.yenimakale.com/nesli-tukenmekte-olan-hayvanlar.html
30 Nisan 2014 Çarşamba
26 Nisan 2014 Cumartesi
Hayvanları Koruma Kanunu
Uyarı:
Görüntülemekte olduğunuz Kanun, TBMM Genel Kurulunda kabul edildiği
halidir. Varsa daha sonra yapılan değişiklikleri içermemektedir.
HAYVANLARI KORUMA KANUNU
Kanun No. 5199
|
|
Kabul Tarihi : 24.6.2004
|
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam,
Tanımlar ve İlkeler
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun
amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele
edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en
iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun, amaç
maddesi doğrultusunda yapılacak düzenlemeleri, alınacak önlemleri, sağlanacak
eşgüdümü, denetim, sınırlama ve yükümlülükler ile tâbi olunacak cezaî hükümleri
kapsar.
Tanımlar
MADDE 3. - Bu Kanunda
geçen terimlerden;
a)Yaşama
ortamı: Bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yeri,
b)
Etoloji: Bir hayvan türünün doğuştan gelen, kendine özgü davranışlarını inceleyen
bilim dalını,
c)
Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle ilişkilerini bir
düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve kimyasal sistemi,
d)
Tür: Birbirleriyle çiftleşebilen ve üreme yeteneğine sahip verimli döller
verebilen populasyonları,
e)
Evcil hayvan: İnsan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanları,
f)
Sahipsiz hayvan: Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev
ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun
kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları,
g)
Güçten düşmüş hayvan: Bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıkları haricinde
yaşlanma, sakatlanma, yaralanma ve hastalanma gibi çeşitli nedenlerle fizikî
olarak iş yapabilme yeteneğini kaybetmiş binek ve yük hayvanlarını,
h)Yabani
hayvan: Doğada serbest yaşayan evcilleştirilmemiş ve kültüre alınmamış omurgalı
ve omurgasız hayvanları,
ı)
Ev ve süs hayvanı: İnsan tarafından özellikle evde, işyerlerinde ya da
arazisinde özel zevk ve refakat amacıyla muhafaza edilen veya edilmesi
tasarlanan bakımı ve sorumluluğu sahiplerince
üstlenilen her türlü hayvanı,
j)
Kontrollü hayvan: Bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından
sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan
işaretlenmiş kayıt altındaki ev ve süs hayvanlarını,
k)
Hayvan bakımevi: Hayvanların rehabilite edileceği bir tesisi,
l)
Deney: Herhangi bir hayvanın acı, eziyet, üzüntü veya uzun süreli hasara neden
olacak deneysel ya da diğer bilimsel amaçlarla kullanılmasını,
m)
Deney hayvanı: Deneyde kullanılan ya da kullanılacak olan hayvanı,
n)
Kesim hayvanı: Gıda amaçlı kesimi yapılan hayvanları,
o)
Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,
İfade
eder.
İlkeler
MADDE
4. - Hayvanların
korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır:
a)
Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına
sahiptir.
b)
Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir.
Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar
gibi yaşamları desteklenmelidir.
c)
Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması
için gerekli önlemler alınmalıdır.
d)
Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî
sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten
düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları
taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması
esastır.
e)
Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının
korunması esastır.
f)
Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan
bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır.
g)
Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer
hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır.
h)
Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve
taşınması esastır.
ı)
Hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine uygun ortam ve
şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli ve bakımını yapmalıdırlar.
j)
Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz ve
güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler
kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları
yapmaları esastır.
k)
Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde beslenen ve
barındırılan kedi ve köpeklerin sahiplerince kısırlaştırılması esastır. Bununla
birlikte, söz konusu hayvanlarını yavrulatmak isteyenler, doğacak yavruları
belediyece kayıt altına aldırarak bakmakla ve/veya dağıtımını yapmakla
yükümlüdür.
İKİNCİ KISIM
Koruma
Tedbirleri
BİRİNCİ
BÖLÜM
Hayvanların
Sahiplenilmesi, Bakımı ve Korunması
Hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı
MADDE 5. - Bir hayvanı,
bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programına katılarak sahiplenen veya ona
bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan
etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve
çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.
Hayvan
sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve
insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla
yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan
zararları tazmin etmek zorundadırlar.
Ev
ve süs hayvanı satan kişiler, bu hayvanların bakımı ve korunması ile ilgili
olarak yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılarak
sertifika almakla yükümlüdürler.
Ev
ve süs hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma ve sahiplenme şartları,
hayvan bakımı konularında verilecek eğitim ile ilgili usul ve esaslar ile
sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları
önleyici tedbirler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanmak
suretiyle, İçişleri Bakanlığı ve ilgili kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Ticarî
amaç güdülmeden bilhassa ev ve bahçesi içerisinde bakılan ev ve süs hayvanları
sahiplerinin borcundan dolayı haczedilemezler.
Ev
ve süs hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, hayvanları sahiplenen ve
onu üretmek için seçenler annenin ve
yavrularının sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli anatomik, fizyolojik ve
davranış karakteristikleri ile ilgili önlemleri almakla yükümlüdür.
Ev
ve süs hayvanları ile kontrollü hayvanlardan, doğal yaşama ortamlarına tekrar
uyum sağlayamayacak durumda olanlar terk edilemez; beslenemeyeceği ve iklimine
uyum sağlayamayacağı ortama bırakılamaz. Ancak, yeniden sahiplendirme yapılabilir
ya da hayvan bakımevlerine teslim edilebilir.
Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların
korunması
MADDE 6. - Sahipsiz ya da
güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda
öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.
Güçten
düşmüş hayvanlar ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir şekilde binicilik
ve taşımacılık amacıyla çalıştırılamaz.
Sahipsiz
hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat
hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarına ilişkin
düzenlemeler ile çevreye olabilecek olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak,
diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
Sahipsiz
veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı
şekilde yerel yönetimlerce
kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur.
Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede
yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve
rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları
ortama bırakılmaları esastır.
Sahipsiz
veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması ve hayvan bakımevlerinin çalışma
usul ve esasları, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Hayvan bakımevleri ve hastanelerin
kurulması amacıyla Hazineye ait araziler öncelikle tahsis edilir. Amacı dışında
kullanıldığı tespit edilen arazilerin tahsisi iptal edilir.
Hiçbir
kazanç ve menfaat sağlamamak kaydıyla sadece insanî ve vicdanî amaçlarla
sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda
öngörülen şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişilere; belediyeler, orman idareleri,
Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, mülkiyeti
idarelerde kalmak koşuluyla arazi ve buna ait binalar ve demirbaşlar tahsis
edilebilir. Tahsis edilen arazilerin üzerinde amaca uygun tesisler ilgili Bakanlığın/İdarenin izni ile
yapılır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Hayvanlara
Müdahaleler
Cerrahi müdahaleler
MADDE 7. - Hayvanlara
tıbbî ve cerrahi müdahaleler sadece veteriner hekimler tarafından yapılır.
Kontrolsüz
üremenin önlenmesi için, hayvanlara acı vermeden kısırlaştırma müdahaleleri
yapılır.
Yasak müdahaleler
MADDE 8. - Bir hayvan
neslini yok edecek her türlü müdahale yasaktır.
Hayvanların,
yaşadıkları sürece, tıbbî amaçlar dışında organ veya dokularının tümü ya da bir
bölümü çıkarılıp alınamaz veya tahrip edilemez.
Ev
ve süs hayvanının dış görünüşünü değiştirmeye yönelik veya diğer tedavi edici
olmayan kuyruk ve kulak kesilmesi, ses tellerinin alınması ve tırnak ve
dişlerinin sökülmesine yönelik cerrahi
müdahale yapılması yasaktır. Ancak bu yasaklamalara; bir veteriner hekimin,
veteriner hekimliği uygulamaları ile ilgili tıbbî sebepler veya özel bir
hayvanın yararı için gerektiğinde tedavi edici olmayan müdahaleyi gerekli
görmesi veya üremenin önlenmesi durumlarında izin verilebilir.
Bir
hayvana tıbbî amaçlar dışında, onun türüne ve etolojik özelliklerine aykırı
hale getirecek şekilde ve dozda hormon ve ilaç vermek, çeşitli maddelerle
doping yapmak, hayvanların türlerine has davranış ve fizikî özelliklerini yapay
yöntemlerle değiştirmek yasaktır.
Hayvan deneyleri
MADDE 9. - Hayvanlar,
bilimsel olmayan teşhis, tedavi ve deneylerde kullanılamazlar.
Tıbbî
ve bilimsel deneylerin uygulanması ve deneylerin hayvanları koruyacak şekilde
yapılması ve deneylerde kullanılacak hayvanların uygun biçimde bakılması ve
barındırılması esastır.
Başkaca
bir seçenek olmaması halinde, hayvanlar bilimsel çalışmalarda deney hayvanı
olarak kullanılabilir.
Hayvan
deneyi yapan kurum ve kuruluşlarda bu deneylerin yapılmasına kendi bünyelerinde
kurulmuş ve kurulacak etik kurullar yoluyla izin
verilir.
Etik kurulların kuruluşu, çalışma usul ve esasları,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının ve ilgili kuruluşların
görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Deney
hayvanlarının yetiştirilmesi, beslenmesi, barındırılması, bakılması, deney
hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin tescil edilmesi,
çalışan personelin nitelikleri, tutulacak kayıtlar, ne tür hayvanların yetiştirileceği
ve deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin uyacağı
esaslar Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Hayvanların
Ticareti ve Eğitilmesi
Hayvanların ticareti
MADDE 10. - Satılırken;
hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin temiz ve sağlık
şartlarına uygun olması zorunludur.
Çiftlik
hayvanlarının bakımı, beslenmesi, nakliyesi ve kesimi esnasında hayvanların
refahı ve güvenliğinin sağlanması hususundaki düzenlemeler Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yabani
hayvanların ticaretine ilişkin düzenlemeler Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Ev
ve süs hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, annenin ve yavrularının
sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli anatomik, fizyolojik ve davranış
karakteristikleri ile ilgili önlemleri almakla yükümlüdür.
Hayvanların
ticarî amaçla film çekimi ve reklam için kullanılması ile ilgili hususlar izne
tâbidir. Bu izne ait usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşü alınarak
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Bir
hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam
ve benzeri işler için kullanılamaz.
Deney
hayvanlarının ithalat ve ihracatı izne tâbidir. Bu izin, Bakanlığın görüşü
alınarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca verilir.
Hasta,
sakat ve yaşlı durumda bulunan veya iyileşemeyecek derecede ağrısı veya acısı
olan bir hayvanı usulüne uygun kesmek ya da ağrısız öldürme amacından başka bir
amaçla birine devretmek, satmak veya almak yasaktır.
Eğitim
MADDE 11. - Hayvanlar,
doğal kapasitesini veya gücünü aşacak şekilde veya yaralanmasına, gereksiz acı çekmesine, kötü
alışkanlıklara özendirilmesine neden olacak yöntemlerle eğitilemez.
Hayvanları
başka bir canlı hayvanla dövüştürmek yasaktır.
Folklorik amaca yönelik, şiddet içermeyen geleneksel gösteriler,
Bakanlığın uygun görüşü alınarak il hayvanları koruma kurullarından izin
alınmak suretiyle düzenlenebilir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Hayvanların
Kesimi, Öldürülmesi ve Yasaklar
Hayvanların kesimi
MADDE 12. - Hayvanların
kesilmesi; dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak hayvanı
korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara
uyularak ve usulüne uygun olarak bir
anda yapılır. Hayvanların kesiminin ehliyetli kişilerce yapılması sağlanır.
Dini
amaçla kurban kesmek isteyenlerin kurbanlarını dini hükümlere, sağlık
şartlarına, çevre temizliğine uygun olarak, hayvana en az acı verecek şekilde
bir anda kesimi, kesim yerleri, ehliyetli kesim yapacak kişiler ve ilgili diğer
hususlar Bakanlık, kurum ve kuruluşların görüşü alınarak, Diyanet İşleri
Başkanlığının bağlı olduğu Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Hayvanların öldürülmesi
MADDE 13. - Kanunî
istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve
çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında
yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez.
Öldürme
işleminden sorumlu kişi ve kuruluşlar, hayvanın kesin olarak öldüğünden emin
olunduktan sonra, hayvanın ölüsünü usulüne uygun olarak bertaraf etmek veya
ettirmekle yükümlüdürler. Öldürme esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
Yasaklar
MADDE 14. - Hayvanlarla
ilgili yasaklar şunlardır:
a)
Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak,
dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak,
bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.
b)
Hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlamak.
c)
Hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerce ev ve süs hayvanı satmak.
d)
Ev ve süs hayvanlarını onaltı yaşından küçüklere
satmak.
e)
Hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına müdahalelerde
bulunmak.
f)
Kesim hayvanları ve 4915 sayılı Kanun çerçevesinde avlanmasına ve özel üretim
çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki
hayvanları, et ihtiyacı amacıyla kesip ya da öldürüp piyasaya sürmek.
g)
Kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da
prim olarak dağıtmak.
h)
Tıbbî gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına veya
havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmak,
yabancı maddeler vermek.
ı)
Hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe ve yeni ana iken
çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak.
j)
Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, işkence yapmak.
k)
Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem
yedirmek, acı, ıstırap ya da zarar veren
yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan
yiyecek veya içecekler vermek.
l)
Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları üretmek;
sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak; takas
etmek, sergilemek ve hediye etmek.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Hayvan Koruma
Yönetimi
BİRİNCİ
BÖLÜM
Mahallî
Hayvan Koruma Kurulları Teşkilât, Görev
ve Sorumluluklar
İl hayvanları koruma kurulu
MADDE 15. - Her ilde il
hayvanları koruma kurulu, valinin başkanlığında, sadece hayvanların korunması
ve mevcut sorunlar ile çözümlerine yönelik olmak üzere toplanır.
Bu
toplantılara;
a)
Büyükşehir belediyesi olan illerde büyükşehir
belediye başkanları, büyükşehire bağlı ilçe belediye başkanları,
büyükşehir olmayan illerde belediye başkanları,
b)
İl çevre ve orman müdürü,
c)
İl tarım müdürü,
d)
İl sağlık müdürü,
e)
İl millî eğitim müdürü,
f)
İl müftüsü,
g)
Belediyelerin veteriner işleri müdürü,
h)
Veteriner fakülteleri olan yerlerde fakülte temsilcisi,
ı)
Münhasıran hayvanları koruma ile ilgili faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlardan
valilik takdiri ile seçilecek en çok iki temsilci,
j)
İl veya bölge veteriner hekimler odasından bir temsilci,
Katılır.
Kurul
başkanı gerekli gördüğü durumlarda konuyla ilgili olarak diğer kurum ve
kuruluşlardan yetkili isteyebilir.
İl
hayvan koruma kurulu sekretaryasını, il çevre ve
orman müdürlüğü yürütür. Kurul,
çalışmalarının sonucunu, önemli politika, strateji, uygulama, inceleme ve
görüşleri Bakanlığa bildirir. İllerde temsilciliği bulunmayan kuruluş var ise
il hayvan koruma kurulları diğer üyelerden oluşur. Kurul, kurul başkanı
tarafından toplantıya çağrılır.
İl
hayvan koruma kurulunun çalışma esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
İl hayvanları koruma kurulunun görevleri
MADDE 16. - Hayvanları
koruma kurulu münhasıran hayvanların korunması, sorunların tespiti ve
çözümlerini karara bağlamak üzere; av ve yaban hayvanlarının ve yaşama
alanlarının korunması ve avcılığın düzenlenmesi hususlarında alınmış olan
Merkez Av Komisyonu kararlarını göz önünde bulundurarak;
a)
Hayvanların korunması ve kullanılmasında onların yasal temsilciliği niteliği
ile bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek,
b)
İl sınırları içinde hayvanların korunmasına ilişkin sorunları belirleyip,
koruma sorunlarının çözüm tekliflerini içeren yıllık, beş yıllık ve on
yıllık plân ve projeler yapmak, yıllık
hedef raporları hazırlayıp Bakanlığın uygun görüşüne sunmak, Bakanlığın olumlu
görüşünü alarak hayvanların korunması amacıyla her türlü önlemi almak,
c)
Hazırlanan uygulama programlarının uygulanmasını sağlamak ve sonuçtan Bakanlığa
bilgi vermek,
d)
Hayvanların korunması ile ilgili olarak çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların il
düzeyindeki faaliyetlerini izlemek, yönlendirmek ve bu konuda gerekli eşgüdümü
sağlamak,
e)
İlde kurulacak olan hayvan bakımevleri ve hayvan hastanelerini desteklemek,
geliştirmek ve gerekli önlemleri almak,
f)
Yerel hayvan koruma gönüllülerinin müracaatlarını değerlendirmek,
g)
Hayvan sevgisi, korunması ve yaşatılması
ile ilgili eğitici faaliyetler düzenlemek,
j)
Bu Kanuna göre çıkarılacak mevzuatla verilecek görevleri yapmak,
İle
görevli ve yükümlüdür.
İKİNCİ
BÖLÜM
Denetim
ve Hayvan Koruma Gönüllüleri
Denetim
MADDE 17. - Bu Kanun
hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir.
Gerektiğinde bu yetki Bakanlıkça mahallin en büyük mülkî amirine yetki devri
suretiyle devredilebilir.
Denetim
elemanlarının nitelikleri ve denetime ilişkin usul ve esaslar ile kayıt ve
izleme sistemi kurma, bildirim yükümlülüğü ile bunları verecekler hakkındaki
usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yerel
yönetimler, ev ve süs hayvanları ile sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması
ile ilgili işlemleri yapmakla yükümlüdürler.
Yerel hayvan koruma görevlilerinin
sorumlulukları
MADDE 18. - Özellikle kedi
ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve
mahallerde yaşamaları sorumluluğunu üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan
koruma görevlisi adı verilir. Bu görevliler, hayvan koruma dernek ve
vakıflarına üye ya da bu konuda faydalı hizmetler yapmış kişiler arasından il
hayvan koruma kurulu tarafından her yıl için seçilir. Yerel hayvan koruma
görevlileri görev anında belgelerini taşımak zorundadır ve bu belgelerin her
yıl yenilenmesi gerekir. Olumsuz faaliyetleri tespit edilen kişilerin belgeleri
iptal edilir. Yerel hayvan görevlilerinin görev ve sorumluluklarına, bu
kişilere verilecek belgelere, bu belgelerin iptaline ve verilecek eğitime ilişkin
usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yerel
hayvan koruma görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikle köpekler ve
kediler olmak üzere, sahipsiz
hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve
kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, saldırgan olanların
eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması için yerel yönetimler tarafından
kurulan hayvan bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetleri yerel
yönetimler ile eşgüdümlü olarak yaparlar.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Hayvanların
Korunmasının Desteklenmesi
Mali destek
MADDE 19. - Ev ve süs
hayvanlarının korunması amacıyla bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım,
rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için, başta
yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara Bakanlıkça uygun
görülen miktarlarda mali destek sağlanır. Bu amaçla Bakanlık bütçesine gerekli
ödenek konulur. Bu ödeneğin kullanımına ilişkin esas ve usuller, Maliye
Bakanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Diğer
Hükümler
Eğitici yayınlar
MADDE 20. - Hayvanların
korunması ve refahı amacıyla; yaygın ve örgün eğitime yönelik programların
yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesi esastır.
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ile özel
televizyon kanallarına ait televizyon programlarında ayda en az iki
saat, özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az yarım saat eğitici
yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların % 20'sinin izlenme ve dinlenme
oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
görev alanına giren hususlarda bu maddenin takibi ile yükümlüdür.
Trafik kazaları
MADDE 21. - Bir hayvana
çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi
ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorundadır.
Hayvanat bahçeleri
MADDE 22. - İşletme
sahipleri ve belediyeler hayvanat bahçelerini, doğal yaşama ortamına en uygun
şekilde tanzim etmekle ve ettirmekle yükümlüdürler. Hayvanat bahçelerinin
kuruluşu ile çalışma usul ve esasları Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görüşü
alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yasak ve izinler
MADDE 23. - Bu Kanun
kapsamında olan ev ve süs hayvanlarının
ticaretinin yapılması, ithalatı ve ihracatı ile her ne şekilde olursa olsun,
ülkeden çıkarılması ve sokulması ile ilgili her türlü izin ve işlemlerde
Bakanlığın görüşü alınmak kaydıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilidir.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimlerince, yıl içinde yapılan ithalat
ve ihracat ile ilgili bilgiler Bakanlığa bildirilir.
Koruma altına alma
MADDE 24. - Bu Kanunun
hayvanları korumaya yönelik hükümlerine
aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi
şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle
yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el
konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Cezai Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
İdari
Para Cezası Verme Yetkisi, Cezalar, Ödeme Süresi, Tahsil ve İtiraz
İdarî para cezası verme yetkisi
MADDE 25. - Bu Kanunda
öngörülen idarî para cezaları bu Kanunun 17 nci
maddesinde belirtilen denetime yetkili merci tarafından verilir.
İdari para cezalarına itiraz
MADDE 26. - İdarî para
cezalarına karşı cezanın tebliği tarihinden itibaren onbeş
gün içinde idare mahkemesine dava açılabilir. Davanın açılmış olması idarece
verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. Bu konuda idare mahkemelerinin
verdiği kararlar kesindir.
İdarî para cezalarının ödenme süresi ve
tahsili
MADDE 27. - İdarî para
cezalarının ödenme süresi cezanın tebliği tarihinden itibaren otuz gündür.
Ceza
vermeye yetkili merciler tarafından, Bakanlıkça bastırılan ve dağıtılan makbuz
karşılığında verilen para cezaları, ilgilileri tarafından mahallin en büyük mal
memurluğuna yatırılır. Yatırılan paranın % 80'i ilgili belediyeye takip eden ay
içinde aktarılır. Bu para, tahsisi mahiyette olup amacı dışında kullanılamaz.
Bu Kanuna göre verilecek idarî para cezalarında kullanılacak makbuzların şekli,
dağıtımı ve kontrolü ile ilgili esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.
Öngörülen
süre içinde ödenmeyen para cezaları, gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Cezalar
MADDE 28. - Bu Kanun
hükümlerine aykırı davrananlara aşağıdaki cezalar verilir:
a)
4 üncü maddenin (k) bendinin ikinci cümlesi hükmüne aykırı davrananlara, hayvan
başına ikiyüzellimilyon lira idarî para cezası.
b)
5 inci maddenin birinci, ikinci, üçüncü ve altıncı fıkralarında öngörülen
hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı ile ilgili yasaklara ve yükümlülüklere
uymayan ve alınması gereken önlemleri almayanlara hayvan başına ellimilyon lira, yedinci fıkrasında öngörülen yükümlülük ve
yasaklara uymayanlara hayvan başına yüzellimilyon lira idarî para cezası.
c)
6 ncı maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket
edenlere hayvan başına beşyüzmilyon lira idarî para
cezası.
d)
7 nci maddede yazılan cerrahi amaçlı müdahaleler ile
ilgili hükümlere aykırı davrananlara hayvan başına yüzellimilyon lira idarî para cezası.
e)
8 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı, bir hayvan neslini yok edecek
müdahalede bulunanlara hayvan başına yedibuçukmilyar
lira idarî para cezası; ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına uymayanlara hayvan başına birmilyar lira idarî para cezası.
f)
9 uncu maddede ve çıkarılacak yönetmeliklerinde belirtilen hususlara
uymayanlara hayvan başına ikiyüzellimilyon lira;
yetkisi olmadığı halde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına birmilyar lira idarî para cezası.
g)
10 uncu maddede belirtilen hayvan ticareti izni almayanlara ve bu konudaki
yasaklara ve yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlara ikimilyarbeşyüzmilyon
lira idarî para cezası.
h)
11 inci maddenin birinci fıkrasındaki eğitim ile ilgili yasaklara aykırı davrananlara birmilyarikiyüzellimilyon lira, ikinci fıkrasına aykırı
davrananlara hayvan başına birmilyarikiyüzellimilyon lira idarî para cezası.
ı)
12 nci maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket
edenlere hayvan başına beşyüzmilyon lira; ikinci
fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına birmilyarikiyüzellimilyon
lira idarî para cezası.
j)
13 üncü madde hükümlerine aykırı davrananlara, öldürülen hayvan başına beşyüzmilyon lira idarî para cezası, aykırı davranışların
işletmelerce gösterilmesi halinde öldürülen hayvan başına birmilyarikiyüzellimilyon
lira idarî para cezası.
k)
14 üncü maddenin (a), (b), (c), (d), (e), (g), (h), (ı), (j) ve (k) bentlerine
aykırı davrananlara ikiyüzellimilyon lira idarî para
cezası; (f) ve (l) bentlerine aykırı davrananlara hayvan başına ikimilyarbeşyüzmilyon lira idarî para cezası verilir,
kesilmiş ve canlı hayvanlara el konulur.
l) RTÜK’ün
takibi sonucunda 20 nci maddeye aykırı hareket ettiği
tespit edilen ulusal radyo ve televizyon kurum ve kuruluşlarına maddenin ihlal
edildiği her ay için beşmilyar lira idarî para
cezası.
m)
21 inci maddeye aykırı hareket edenlere hayvan başına ikiyüzellimilyon
lira idarî para cezası.
n)
22 nci maddeye uymayanlara, hayvanat bahçelerinde
kötü şartlarda barındırdıkları hayvan başına altıyüzmilyon
lira idarî para cezası.
o)
23 üncü maddeye aykırı hareket edenlere hayvan başına ikimilyarbeşyüzmilyon
lira idarî para cezası.
Bu
maddenin (b) bendinde atıfta bulunulan 5 inci maddenin birinci, ikinci ve
beşinci fıkraları ile (o) bendi dışında kalan fiillerin, veteriner hekim,
veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği
üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri, hayvan toplama, gözetim altına alma,
bakma, koruma ile görevlendirilmiş olan kişilerce işlenmesi halinde verilecek
ceza iki kat artırılarak uygulanır.
Bu
maddede yazılı idarî para cezaları, her
takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213
sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit
ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır.
BEŞİNCİ KISIM
Çeşitli, Son ve
Geçici Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Birden fazla hükmün ihlâli
MADDE 29. - Bu Kanunda suç
olarak öngörülen fiiller başka kanunlara göre de suç ise, en ağır cezayı
gerektiren kanun hükümleri uygulanır.
Fiili
ile bu Kanunun birden fazla hükmünü ihlal edenlere daha ağır olan ceza verilir.
Fiillerin tekrarı
MADDE 30. - Bu Kanunda,
ceza hükmü altına alınmış fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir kat, daha
fazla tekrarı halinde üç kat artırılarak verilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Son
ve Geçici Hükümler
Saklı hükümler
MADDE 31. - 4915 sayılı
Kara Avcılığı Kanunu, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu, 4631
sayılı Hayvan Islahı Kanunu ile 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu hükümleri
saklıdır.
GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunun 14
üncü maddesinin (l) bendinde belirtilen hayvanlardan, yurda bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce sokulmuş olanların sahipleri; üç ay içerisinde
hayvan koruma kurullarına bildirimde bulunarak bunları kayıt altına aldırmak;
altı ay içerisinde kısırlaştırarak kısırlaştırıldıklarına ilişkin belgeleri il
hayvan koruma kurullarına teslim etmek zorundadırlar.
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanun gereğince
çıkarılması gerekli bulunan yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde hazırlanır.
Yürürlük
MADDE 32. - Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 33. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Alıntıdır.
Kaynak: http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5199.html
UĞUR BÖCEĞİ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)